21 Mart 2008 Cuma

Asker uğurlama gösterileri

On yıllardır başımıza bela olan terör nedeniyle, askere uğurlamalar, daha bir gösterişli olmaya başladı. Gençler birden çok araca atlayıp saatlerce sokakları arşınlayıp, bağırıp çağırıyorlar. Bu gösteri amacını aşıp diğer insanlara rahatsızlık verse de kimseler çıkıp bir şey söylemiyor.

Oysa askere uğurlanan bu genç, binerek gösteri yaptığı bu aracı üreten, parçasını, yakıtını satarak zenginleşen ülkelerin bu zenginliklerinin bir kısmı ile besledikleri teröristlerle çatışmaya, belki ölmeye belki de sakat kalmaya hazırlanıyor.

Garip bir durum değil mi?

Mağaza açılışları için sabahlayanlar

Önceleri basında yurtdışında yapılan mağaza açılışlarını bekleyerek sabahın köründe içeri akın eden kalabalıkları görür, fotoğraflara anlamsızca bakardık. Artık bu çılgınlık ülkemize de giriş yaptı ve ülkemiz insanı da bu modaya hemen uyuverdi. Daha neler göreceğiz kimbilir? Yalnız yabancı ülkelerde var mıdır? bilmiyorum, ama ülkemizde bu kalabalığın bir kısmını; indirimli ürünü satın alıp karıyla satmak için çaba gösteren amatör veya profesyoneller oluşturuyormuş. Yurdum insanı! İşini biliyor.

8 Mart 2008 Cumartesi

Ekran

teknoloji pek çok yenilikle insanı tutsak ediyor. bana son zamanlarda en karakteristik geleni, pek çok yenilikte bulunan bir unsur olan "ekran". bu ekrana bakıp duruyoruz. hangi teknolojik gerecin üzerinde olursa olsun. cep telefonu, tv, bilgisayar, vs. vs. bir yerlerde oturan insanlar bir kaç dakika sonra telefonlarını ellerine alıp ekranına bakmaya başlıyor.

mesaj yazabilir, oyun oynayabilir, o ekrana odaklanıp kalıyor. akşam saatlerinde de tv karşısında oturup kalıyoruz. gün içinde bile pek çok çalışan ekran karşısında çalışır hale geldi. berber dükkanı, bakkal, dişçi, hemen her mekanda açık bir tv var.

bilgisayar da öyle. yeni moda taşınabilir bilgisayarını kapan bir kafede alıyor soluğu. insanlar kafeye biriyle buluşup sohbet etmeye gider elbet ama bir grup insan bilgisayarı üzerinden sohbet ediyor. bir dükkana girdiğinizde de çalışanlar ekrana bakar durumdalar. belki işleri gereği, belki de internetteler, sohbet programındalar. karşısına müşteri gelmiş çalışan kendini ekrandan zor alıp yüzünüze bakabiliyor.

bir de elbette çocuklar. şimdilerde baby tv gibi kanallar çekiyor ilk zamanlarda, sonraları pc oyunları, sonra playstation'lar. hayatımızın büyük kısmını ekranlara bakarak geçiriyoruz. onlarsız da edemiyoruz, edemeyeceğiz herhalde.

Dizi Film - Ömrümüz.

ulusal kanallarımızda yayınlanan yerli dizilerimiz ortalama 45-60 dk. süreli çekiliyorlar. bir sezon boyunca da 22 bölüm dolayında pazarlanıyor. yayınlanma sürelerine baktığımızda da 2 saat dolayında brüt zaman alıyorlar. kalan zamanda reklamlar, özetler, diğer program reklamları ile geçiyor. 22 bölümün tümü için toplam 44 saat boyunca tv karşısında oturuluyor. bazen gecede iki dizi izleniyor. haftada 3-4 bazen 5 dizi izlenebiliyor. bir dizide yıl boyunca 22 bölümde anlatılan konu bir film ile de anlatılabilir. yani 90 dakika, yani 1,5 saat. 1,5 saatte anlatılabilecek bir hikaye, yavaşlata yavaşlata, uzata uzata 22 saate yayılıyor. üstelik izlemek için 44 saat harcamak gerekiyor. iyi seyirler!