Filanca TL’den itibaren diye bir laf var. Reklamların pek sevilen
öğesi. Okuyan da bir şey var sanıyor.
Demek istiyorlar ki; “bir iki
tane o fiyata da var ama bulursan alırsın”. Okumayı sürdürünce o sayıya bakıyorum, işin
asıl fiyatı onun en az iki, üç katı oluyor.
100.000 liradan başlayan konut reklamı görürseniz, binanın
kapıcı dairesi yanında, bodrumunda, bir yerlerinde bir iki tane o fiyata vardır
ama zemin kat, 1. Kat, üst katlara çıktıkça olur 150, olur 250. Ne kadar çok
katlıysa çık çıkabildiğin kadar.
500 Euro’dan başlayan fiyatlarla gemi tatili ilanlarına
bakınca düşünüyorum; makine dairesinin yanında bir yerlerde, iç kamaralar,
camı, penceresi olmayan, ışık görmeyen kamaralardan bir kaçı o fiyata olabilir.
Üst katlara çıkıp, küçük bir delikten dışarıyı görmek isteyenler 1500, balkonlu
kamara düşünenler 2500 Euro’yu gözden çıkarmalılar.
Bir de “sınırlı stoklar” muhabbeti var. Ürün veya hizmet
yarı fiyatına satılıyormuş gibi fiyatlandırılmış. Altındaki küçük stok sayısına
bakın; 10, 20 bilemediniz 100 adet'le sınırlandırılmış. Sen gidene kadar onlar biter, fiyat olur
iki katı. Üstelik stoğu tüketip tüketmediğini nasıl bileceksin? Saydırır mı?
Pazarlama ve reklamcılık tüketim toplumunu bu sloganlarla
yarattı ama böyle gitmiyor, gidecek gibi de değil. İnternet sağolsun artık bu laflara karnımız
doyuyor. Hangi ürünü, dünyanın neresinden kaça alırız? Gayet iyi öğrendik
artık. Yaş tahtaya basmak yok!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder