4 Mart 2009 Çarşamba

Etiketler

Bolluk devrindeyiz. Hem de ne bolluk.

Market, dükkan rafları giderek daha çok sayıda ürünle doluyor. İhtiyacımız olanı arayıp bulamıyor, ihtiyacımız olmayanı alabiliyoruz. Doğru, yanlış.

Kaça alacağımızı bilmeden alıyoruz. Üzerinde fiyat yazmıyor. Barkodu okuyucuya okutursanız öğreniyorsunuz, yoksa kasada belli oluyor.

Markası yabancı dilde, ne olduğu, nitelikleri, içeriği belli değil, açıklaması, kullanım şekli, yabancı dilde. Şansınız varsa en küçüğünden puntolarla, genelde yalan yanlış çevirilerle bir kaç satır açıklama.

İthal edip raflara dizen de o kadar rahat ki, ya çok kazanıyor, ya da nasıl kazanılır haberi yok.

Kaça satıldığını, ne olduğunu, ne işe yarayacağını, hangi ihtiyacımızı gidereceğimizi, hangi ihtiyacımızın olup da farkında olmadığımızı bilemediğimiz için pek çok ürün satılmayı bekliyor, satılamıyor.

En küçük puntoyla yazıp, ne kadar küçük etiket bastırırsa o kadar çok tasarruf edeceğini sanan ithalatçı, üretici, satıcı, puntolarla uğraşmaktan, daha çok satmanın; belki de farkında olunmayan ihtiyacın ortaya çıkarılmasıyla mümkün olduğunu düşünmeye fırsat bulamıyor.

Bir yapı marketinde rastlantı sonucu iki reyon dolaştığımda, tümü yabancı ülkelerden ithal olan ürünlerin üzerinde hiç bir çeviri olmaksızın satışa sunulduğunu gördüm. Boya, temizlik vb. kimyasallardan onlarca çeşit, orijinal İngilizce ve Almanca ambalajlarıyla satılmayı bekliyorlardı.

Gazete ile birlikte dağıtılan reklam kitapçıklarında son teknoloji ürünlerini görünce uzun uzun okuyup, hiç bir şey anlamamak mümkün. Yabancı dilde marka, model ve çoğunluk teknik detay belki uzmanına hitap ediyor. Elbet uzmanı anlayacağını anlayabilir ama benim evime giren reklamda benim anlayacağım bir kaç satır olamaz mı? "Hangi ihtiyacımı karşılayacak?". En azından bir kaç satır. Daha çok kişi anlar, ihtiyacını farkederse, daha çok satılacak.

Teknoloji ürünü satan mağazalarda aynı ürünün farklı marka ve modellerinin çok sayıdaki teknik özelliği aynı metodoloji ile sıralanmak yerine, a ürününün 1., 3., 5. niteliği ile b ürününün 2., 4., 6. özelliği sıralanarak, karşılaştırma neredeyse olanaksız kılınabiliyor.

Tam bir kafa karışıklığı içindeler. Satıcıdan geriye doğru, reklamcı, ithalatçı, üretici.

Bize kolay gelsin!

Hiç yorum yok: